Milli Direniş Günü 29 Ocak Niçin 29 Ocak? 29 Ocak 1988, Batı Trakya Türklüğü’nün “Millî Direniş Günü” olarak nitelendirilmektedir.
O gün, Batı Trakya Türklüğü’nün kimliği inkâr edilmiştir.
Nasıl mı?
Batı Trakya Bölgesindeki Türkler, 1364 yılından bu yana bu bölgede yaşamaktadırlar.
1923 Yılında Lozan Barış Anlaşmasıyla Yunanistan’a emanet edilmişlerdir.
(Madde: 37- 45) Ancak, Yunanistan, Lozan Antlaşması’nı hiçe saymış, bizleri yasal ve anayasal haklardan mahrum etmiştir.
Batı Trakya Türk Azınlığı’na yapılan baskı ve eziyetler, gün be gün artmış, tahammül edilemez bir seviyeye ulaşmıştı.
Okullarımız ve kuruluşlarımızdaki “Türk” kelimesi haksız olarak kaldırılmış, sözlü dahi hitap edilmesi yasaklanmıştır.
Bugün, topraklarımız zorla elimizden alınmakta, mezarlıklarımız tahrip edilmekte, camilerimiz yıkılmakta ve tahrip edilmektedir.
Yunanistan mallarımıza el koymuş, insanlık dışı her türlü muameleyi bizlere reva görmüş, dinimize tecavüz etmiş, milliyetimizi inkâr etmiş, en değerli varlığımız olan evlatlarımızı cahil bırakmak gayesiyle, öğretmensiz ve kitapsız bırakmıştır.
Tüm Demokratik ve İnsanlık Haklarımız Gasp Edilmiştir Fakat Yunan hükümetlerinin bu uygulamaları bizlerin cesaretini, yaşama azmini, dinine ve milliyetine bağlığını zerre kadar azaltmamış, aksine daha da güçlendirmiştir.
29 Ocak 1988, “Ben Türk Doğdum, Türk Öleceğim!” diyen on binlerce insanımızın direnişe geçtiği gündür.
29 Ocak Zaferi, her yıl Batı Trakya’da camilerimizde Mevlidi Şerif okutularak kutlanmaktadır.
Ancak, bu tertemiz olay, 29 Ocak 1990 da bir vahşet olayıyla lekelenmek istenmiştir.
İnsanlığını unutmuş yüzlerce Yunanlı, kentimizdeki (Gümülcine) soydaşlarımızın iş yerlerine saldırarak bir yandan kırıp dökmüş, bir yandan da mallarımızı yağmalamışlardır.
Soydaşlarımızın zarar ve ziyanları bu güne kadar hâlâ da ödenmemiştir.
Yunan devletinin bu tutumunu kınıyor ve olayı yapanları lanetliyoruz.
“29 Ocağı” hiç bir zaman unutmayacağız. Biz bir’iz biz Türk’üz